MİLLETVEKİLİ BULUT'TAN TORPİL ELEŞTİRİSİ

TOKAT HABER 12.12.2019, 12:25 12.12.2019, 12:36

MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerine yaptığı konuşmada, “Türkiye'de adalet kavramının Ahmet Altanlar üzerinden, Nazlı Ilıcaklar üzerinden, bölücülük sabıkasına sahip birtakım sözde siyasi sabıklar üzerinden tartışılmasına da bu minvalde karşı çıkıyoruz” dedi.

Konuşmasına adalet kavramı üzerinde durarak başlayan MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, “Bütçe görüşmeleri çerçevesinde, yüce Meclis çatısı altında hem komisyonlarda hem de Genel Kurul huzurunda en çok dile gelen, en çok tartışma yaratan kavramlardan bir tanesi haklı olarak "adalet" kavramıydı ve günlerdir adalet üzerine tartışmalarımız devam ediyor. Sosyal adaleti tartışıyoruz, gelir adaletini ya da adaletsizliğini tartışıyoruz ve adliyelerden beklenen, umut edilen adaleti tartışıyoruz” diye konuştu. Bulut konuşmasını şöyle sürdürdü:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ UÇURUMUN KENARINDAN ALINDI

“Şimdi, Türkiye'nin atlatmış olduğu travmaları nazara alarak bu tartışmaların her birisinin oldukça doğal olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bir yargı sisteminin içerisine yıllardır sinsi bir şekilde bir örgütün sızdığını düşünüyoruz ve görüyoruz. Bu örgüt, yıllar boyunca küresel sistemin taşeronu olarak Türkiye'de bütün sosyolojik yapıyı etkilemiş, binlerce insana itibar suikastı düzenlemiş, bazıları bu itibar suikastlarına dayanamayarak yaşamlarına son vermişler ve ölümü tercih etmişler, intihar etmişler; onlarcası bir iftirayla ve kumpasla hayatlarının baharında uzunca bir süre cezaevinde hürriyetlerinden yoksun bir şekilde kalmışlar. En sonunda bu yapı, gelmiş bir darbe senaryosunun birinci ve öncelikli taşeronu olmuş ve Türk yargı sistemini de bu darbeye zemin hazırlayacak bir altyapıya kavuşturmuş. Ve elhamdülillah milletimizin ferasetiyle 15 Temmuz gecesi yaşanan bu badire atlatılmış, Türkiye Cumhuriyeti uçurumun kenarından alınmış ve yeniden bir düzen inşasına geçilmiş.

YARGIYA İLİŞKİN TARTIŞMALAR BİR ASIRDIR SÜRÜYOR

Şimdi, yaklaşık son on yıldır yaşadığımız olayları nazara aldığımız vakit, yargıya ilişkin tartışmaların her ne kadar bir asırdır "adalet" kavramı bu coğrafyada tartışılıyor olsa da son on yılda bu tartışmaların yoğunlaşmış olduğunu kabul etmek, sindirmek ve içselleştirmek durumundayız. Dolayısıyla hangi cenahtan gelirse gelsin, muhalefetten ya da iktidardan adalete ilişkin hangi fikir gelirse gelsin bunları çok doğal görmek durumundayız.”

Terör örgütü sevici ve övücülerini sert bir dille eleştiren MHP’li Bulut, “Fakat doğal görmediğimiz başka bir şey var. Nedir o? "Adalet" kavramı üzerine gerçekleşen tartışmalarda son dönemde Meclis içinden ya da Parlamentonun dışından bazı kesimlerin, özellikle ama özellikle dünün zalimlerini bayraklaştırmak suretiyle, sanki adalet ancak ve ancak onlara tanınmış bir imtiyaz ve lütufmuş gibi, ancak onlar hürriyetlerine tekrar kavuşurlarsa Türkiye'de yargıya ilişkin bütün sorunlar çözülecekmiş gibi bir yaklaşımla, terör örgütü seviciliği ve övücülüğü seansları eşliğinde, adaleti yerden yere vurmuşlardır. Daha açık söylemek gerekirse neyi kastediyoruz? Türkiye'de "adalet" kavramının Ahmet Altanlar üzerinden, Nazlı Ilıcaklar üzerinden, bölücülük sabıkasına sahip birtakım sözde siyasi sabıklar üzerinden tartışılmasına da bu minvalde karşı çıkıyoruz” şeklinde konuştu.

KURDUKLARI KUMPASIN HESABINI VERMEYE ZORLANIYORLAR

Bulut konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şimdi, kimsenin unutmaması gereken bir durum var. Türkiye'de yaşamış olduğumuz sorunların ve mağduriyetlerin ana kaynağı olan Fetullahçı yapı, bugün, mağduriyet edebiyatı üzerinden sıkıştığı kıskaçtan çıkmaya çalışıyor. Dolayısıyla Ahmet Altan'ı bayraklaştırmak suretiyle, Nazlı Ilacak'ı bayraklaştırmak suretiyle, bazı siyasi sabıkları bayraklaştırmak suretiyle yaygara koparanların bilmesi gereken bir husus var. Nedir? Bu sloganı ve söylemleri devam ettirmek, dışarıdaki düşmanın içerideki izdüşümüne doğrudan talip olmak demektir. Unutulmasın ki insanların hayatları karardığı dönemde bu arkadaşlar, kendi yönetmiş oldukları gazetelerde "Allah belanı versin Genelkurmay" manşetleri eşliğinde, kararan hayatları çekirdek çitleyerek izleyen insanlardı ve bugün yaptıklarının Türk milletine kurdukları kumpasın da yargıya hesabını vermeye zorlanıyorlar.

Dolayısıyla bizim bakış açımız şudur: Anadolu'da adliyenin kapısında hak ve adalet arayan gariban bir Anadolu köylüsünün hak arama mücadelesi, Ahmet Altan'ın hürriyetinden bizim için çok çok daha önemlidir. Dolayısıyla olaylara mazlumların ve Anadolu insanının, garibanların penceresinden bakmak bizim önceliğimiz olmalıdır. Ve yargıya dönük bütün tenkit ve eleştirilerimizi, bu mazlumların penceresinden, bu mazlumların hayat hikâyesinden okumaya ve bu şekilde değerlendirmeye gayret gösteriyoruz.”

ADALET SİSTEMİYLE ÇATIŞA ÇATIŞA GELDİLER

Siyasi iktidarın ve MHP’nin kendi yargısını inşa ettiğine yönelik eleştirilere Yücel Bulut, “Şimdi, bazı arkadaşlarımız AK PARTİ ve MHP'nin son dönemde oluşturmuş olduğu bu ittifak nedeniyle, siyasi iktidarın kendi yargısını inşa ettiğini, böylece yargı teşkilatını yerle yeksan ettiğini ifade ediyorlar; birkaç gündür birkaç hatipten dinliyoruz. Şimdi, sadece bu arkadaşlara özel olarak şunu söylemek istiyorum: Siz 90'ların yargı sisteminden de rahatsızdınız, 80'lerin yargı sisteminden de rahatsızdınız, 70'lerin yargı sisteminden de rahatsızdınız. İdeolojik ağababalarınızın tamamı, 70'li yıllardan itibaren Türkiye'deki adalet sistemiyle çatışa çatışa bugünlere geldiler. Çünkü siz, esas itibarıyla, yargıdan değil, yargının ihanet karşısında ortaya koymuş olduğu istikrarlı ve net tavırdan rahatsızsınız, birbiri ardına ihanetin başına indirmiş olduğu yumruklardan rahatsızsınız” diye cevap verdi.

Bulut konuşmasını, “Şimdi, değerli milletvekilleri, bu kesimler kendi kafalarına göre bir adalet anlayışı içerisindeler; keyiflerine göre bir hâkim, keyiflerine göre bir mahkeme arayışı içerisindeler. Ancak onlara şunu ifade etmek mecburiyetindeyiz: Bu ülkede Fetullahçı örgütlenme tasfiye edildiğine ve tasfiye edilmeye devam edildiğine göre, bundan sonra ihaneti, bölücülüğü ve yıkıcılığı görmezden gelip vatanseverleri ve milliyetperverleri kodeslere kapatarak yurt dışından ve küresel dinamiklerden alkış bekleyen bir çete olmayacağına göre, kimse burada hem ihanetin iştirakçisi olup hem de kendi kafasına göre bir mahkeme ve yargı organı bulamayacaktır” diye sürdürdü.

İNANMIŞ VE ADANMIŞ İNSANLAR VAR

Yargının yaşadığı aksaklık ve eksiklikleri olduğunu, fakat fedakârca bir mücadelenin verildiğini aktaran Yücel Bulut, “Şimdi, bugün burada Sayın Adalet Bakanı hazır bulunuyor -bizi de dinliyor- Adalet Bakanlığının memurları da buradalar ve eminim ki onlar da birçok hatibi dinlerken yargının aslında bugün birçok sorunla boğuştuğunun farkındalar, belki de bizden daha fazlasını biliyorlar; yargıda işlerin iyi gitmediğinin de farkındalar ama bizim de bildiğimiz bir başka nokta var. Nedir? Aksaklıklar ve eksiklikler olmasına rağmen, yargıda, devleti yeniden var etme mücadelesi için elini taşın altına koymuş, inanmış ve adanmış bir sürü arkadaşımız, bu memleketin bir sürü güzel insanı var. Dolayısıyla, fedakârca bir mücadelenin verildiğinin farkındayız ve sistemin mevcut sorunlarına dönük olarak Adalet Bakanlığının birtakım önerileri bu Parlamentoya taşıdığını görüyoruz. Bunlar iyi niyetli öneriler ama hepimiz kabul etmek zorundayız ki tek başına çözüm teşkil edecek öneriler değil. Birbiri ardına yargı paketleri hazırlayabiliriz, birbiri ardına yasal düzenlemeleri Parlamentoya getirip buradan da yasalaştırabiliriz ancak işin temelindeki hakikati çözmediğimiz zaman bu paketlerin her birisi belli bir süre sonra tarihin çöplüğüne gidecek, meriyetten kalkacak ve uzaklaşacak düzenlemeler hâlini alacak” dedi. Bulut açıklamalarına şöyle devam etti:

TÜRKİYE’DE LİYAKAT SORUNU VAR

“Nedir işin temeli? İşin temeli şu: Değerli milletvekilleri, iyi ya da kötü bir sistem yoktur, o sistemi iyi ya da kötü işletecek olan insan unsuru vardır; sürekli ıskaladığınız hakikat bu. Hangi sistemi getirirsek getirelim, niteliksiz ellerde, işlemez bir mekanizmaya dönecek. Şu anda Türkiye'de, maalesef, ciddi bir liyakat sorunu var. Nedir bu liyakat sorunu? Yalnızca yargının sorunu değil, bürokrasinin tamamının sorunu hâline gelmiş, dillendirdiğimiz bir konu. Bundan dolayı siyasi iktidarı da itham etmiyoruz. Bu, maalesef ki geçmişten beri devam edegelen bir hastalığın tezahürü şeklinde. Devleti buhrandan çıkaracak, istikrara kavuşturacak tek şey, devletin tek bir tarikatı olduğunu hep beraber kabul etmek zorundayız. Evet, devletin bir tane tarikatı vardır, o tarikatın adı da liyakat tarikatıdır. Devlet, çalıştıracağı insanları iki kategoriye ayırmak zorundadır. Namuslu insanlar bir tarafta, ahlaklı insanlar bir tarafta, çalışkan insanlar bir tarafta, dürüst insanlar bir tarafta, ehliyet sahipleri bir tarafta; tembeller, alçaklar, namussuzlar, ehliyetsizler ve liyakatsizler diğer tarafta. Bunun dışında hiçbir ayrım, devlet nazarında olabilecek bir ayrım değildir. Dolayısıyla, bu kriterlere ve bu esasa göre devletin yeni baştan kodlanması lazımdır.

ANADOLU TERTEMİZ İNSAN COĞRAFYASI

Şimdi, görevler dağıtılırken bu objektif kriterlerin yerine aidiyet, itaat, sadakat, biat gibi içi boş kavramların denenmesi ve bunların üzerine yatırım yapılması bugüne kadar hayırlı neticeler doğurmadı, bundan sonra da -kimsenin şüphesi olmasın- hayırlı neticeler doğurmayacaktır. Hele ki son dönemlerde FETÖ'nün boşalttığı alanlara, bize benzer tecrübeleri yaşatabilecek birtakım yapıların yerleşmeye çalıştığına ilişkin gayretlere karşı hep beraber uyanık olmak zorundayız ve devletin anahtarını bir daha Anadolu çocukları, her renkten, her desenden, her kökten, her mezhepten Anadolu çocukları dışında kimseye ama kimseye zimmetlemek hatasına düşmemek zorundayız. Şimdi, bunu becerebilir miyiz? Bunu becerebiliriz; dünyanın en geniş, en temiz, en necip insan hazinesine sahibiz, Anadolu tertemiz, bakir bir insan coğrafyası. Bunu yapabileceğimize inanıyoruz ama birtakım tedbirler almamız gerekiyor mu? Evet, gerekiyor. Nedir bu tedbirlerin başında gelecek şey?”

HUKUK FAKÜLTESİNE VETERİNERDEN DEKAN

Hukuk Fakültelerinde hukukçu dekan olmamasını eleştiren Yücel Bulut, “Bakın değerli milletvekilleri, Sayın Bakana da birkaç defa ben aktardım, benim dışımda arkadaşlarım muhakkak aktarmışlardır; Türkiye'de 100 civarında, onlarca hukuk fakültesi açıldı. Bu hukuk fakültelerinde bırakın öğretim görevlisini, bazılarında artık hukukçu dekan yok, veterinerlerden hukuk fakültesi dekanı yapar hâle geldik. Mahalle arasında, 3 tane apartman dairesini birleştirip hukuk fakültesi yapan yerler var, işletmeler var. Şimdi, nitelikli, kalifiye ve ehliyet sahibi insan arayışımız bir yanda dururken bir yanda da maalesef mahalle aralarında diploma dağıtan fakültelere cevaz veriyoruz, izin veriyoruz ve bunların eğitimine müsaade ediyoruz. Tüm bunlara bir de yurt dışından diploma dağıtan okullar ekleniyor. Dolayısıyla nitelikli insan yetiştirme konusunda ciddi oranda akamete uğradığımız gibi bizi bir başka tehlike daha bekliyor; bu sistemin içinde, bu çarpık sistemin içinde, her şeye rağmen özveriyle yetişmiş Anadolu çocuklarının karşısına bir tampon daha dikiyoruz. Nedir? Referans tamponu. Bu hepimizin ayıbıdır, bu Parlamentonun ayıbıdır ama bugünün değil” ifadelerini kullandı.

Bulut açıklamalarını, “Bu, cumhuriyet kurulduğundan beri maalesef bu topraklarda yanlış bir şekilde süregelen referans hastalığıdır. Belki de hepimizden 50 kat nitelikli Anadolu çocukları, belki de hepimizden 50 kat kapasiteli Anadolu çocukları hak ettikleri işe yerleşebilmek için gelip bizlerden referans istiyorlar. Bu hepimizin ayıbıdır ve bunu kökten çözecek "referans" adı altındaki mülakat sistemini tarihin çöplüğüne gönderecek objektif, adil bir sistemi inşa ederek devlet olarak yeni binyılda da burada var olmanın temellerini atmak zorundayız” diyerek tamamladı.

Yorumlar (1)
Mustafa Öztürk 5 yıl önce
Sayin vekilim cok haklisiniz ama nerdeee o konustuklariniz tam aksine torpil olanlar isini goruyor olmayanlarda kuzu gibi geriden izliyor ama bu dunyanin obur tarafida var ben hakkimi helal etmiyorummmmm bunlara çünkü benim gibi torpili olmayan 8 senedir basvurdugum yurt disi gorevlendirmeye gidemedim ama torpili olan hemen basvuruda isini yapan torpili olan hemen gidiyorrr vekilimmmmmm
9
açık
Namaz Vakti 11 Aralık 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 38
2. Fenerbahçe 14 32
3. Samsunspor 15 29
4. Eyüpspor 15 26
5. Beşiktaş 14 25
6. Göztepe 14 24
7. Başakşehir 14 22
8. Konyaspor 15 19
9. Rizespor 14 19
10. Gaziantep FK 14 18
11. Sivasspor 15 18
12. Antalyaspor 14 18
13. Trabzonspor 14 16
14. Kasımpasa 14 16
15. Kayserispor 14 15
16. Alanyaspor 14 14
17. Bodrumspor 14 11
18. Hatayspor 14 8
19. A.Demirspor 14 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 15 32
2. Bandırmaspor 15 31
3. Erzurumspor 15 28
4. Karagümrük 15 27
5. Keçiörengücü 15 24
6. Ankaragücü 15 23
7. Ahlatçı Çorum FK 15 23
8. Ümraniye 15 22
9. Igdir FK 15 22
10. Pendikspor 15 22
11. Gençlerbirliği 15 22
12. Boluspor 15 21
13. Amed Sportif 15 21
14. İstanbulspor 15 20
15. Esenler Erokspor 15 18
16. Şanlıurfaspor 15 18
17. Manisa FK 15 17
18. Sakaryaspor 15 17
19. Adanaspor 15 8
20. Yeni Malatyaspor 15 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 14 35
2. Chelsea 15 31
3. Arsenal 15 29
4. M.City 15 27
5. Nottingham Forest 15 25
6. Aston Villa 15 25
7. Brighton 15 24
8. Bournemouth 15 24
9. Brentford 15 23
10. Fulham 15 23
11. Tottenham 15 20
12. Newcastle 15 20
13. M. United 15 19
14. West Ham United 15 18
15. Everton 14 14
16. Leicester City 15 14
17. Crystal Palace 15 13
18. Ipswich Town 15 9
19. Wolves 15 9
20. Southampton 15 5
Takımlar O P
1. Barcelona 17 38
2. Real Madrid 16 36
3. Atletico Madrid 16 35
4. Athletic Bilbao 17 32
5. Villarreal 15 26
6. Real Sociedad 16 24
7. Osasuna 16 24
8. Mallorca 17 24
9. Girona 16 22
10. Celta Vigo 16 21
11. Real Betis 16 21
12. Rayo Vallecano 15 19
13. Sevilla 16 19
14. Las Palmas 16 18
15. Getafe 16 16
16. Deportivo Alaves 16 15
17. Leganes 16 15
18. Espanyol 15 13
19. Valencia 14 10
20. Real Valladolid 16 9
Günün Karikatürü Tümü