Nurhan İçmez Haberi - Türkiye'de yapımı en zor olaran bilinen zurna; Tokat telli zurnası'nın yapımını Tokat'taki ustası anlattı.
Tokat'ta yaşayan 3 çocuk babası Oktay Dursun (44), 33 yıldır evinin girişi katında bulunan atölyesinde zurna imal ediyor. 11 yaşlarda dedesinin yanında çırak olarak başladığı zurna yapımında mesleğinin son temsilcisi olan Dursun, yurt içi ve yurt dışından aldığı siparişlere göre imalat yapıyor. Kaysı ve erik ağaçları kesildikten sonra gövdesi yaklaşık üç yıl kuruması için bekletiliyor. Bir zurnanın tornadan geçirilmesi, deliklerinin delinmesi, tel takılması ve boyanması işlemi 3 gün sürüyor. Fiyatı ise 800 lira ile bin lira arasında değişiyor.
Türkiye'nin en zor modelinin Tokat telli zurnası olduğuna işret eden Dursun, “Bu aylarda ağaçların kesimi olur. Erik ağacı veya Malatya'dan kayısı ağacı kütük halinde gelir. Bazen iki yarma, bazen dört yarma yaptıktan sonra biçeriz. Biçimden sonra tutkallıyoruz. İki sene geçtikten sonra ana kordon deliğini deliyoruz. Bir sene bekledikten sonra içindeki rutubet yani ağacın acı suyu dediğimiz atmış oluyor. 34’ncü ayda alacağımız sipariş doğrultusunda zurnayı şekillendiriyoruz. Bazen bu Tokat telli uzunluğu oluyor ki en zor yapımız bunlar. Tokat'a mahsustur" dedi.
Tel zurnayı sağlamlaştırıyor
Alman gümüşü olarak adlandırılan telle zurnanın dayanıklı hale geldiğine dikkat çeken Dursun, “Zurna da örnek veriyorum, leke olabiliyor. Tel tuttuğu için yarılması söz konusu olmuyor. Zurna kullanım alanında içinden su gittiği için gerilme yapar. Gerilme yaptığında teller o arada gerilir. Kesinlikle bırakma şansı olmaz” diye konuştu.
Yurt dışından zurnaya talep var
Dursun, yurt dışında gurbetçilerden zurna siparişi verenler olduğunu belirterek, “Almanya, Fransa olsun birçok ülkeden sezon içinde 15-20 tane gönderdiğimiz oluyor. Bazen daha fazla da çıkabiliyor. Telli zurnanı şu anki fiyatı 800 lira. Malum fiyatlar arttı ama öyle yüzde yüz, yüzde elli gibi zam olmaz” ifadelerini kullandı.
Mesleğinin son temsilcisi
Kendisinden sonra mesleğini icra edebilecek bir kişinin olmadığını belirten Dursun, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu kendi soyumdan gelsin isterdim. Oğlum var, merak etmeyince yani olmayınca olmuyor bazen. Bu işi yapabilecek bir arkadaş başvurabilir. Ne gerekiyorsa üstümüze ne düşüyorsa yardımcı oluruz. Bu mesleğin yani benle gitmesini istemem. Belki de bir, bir buçuk asırdır bu memlekette bu zurna yapıldı. Bundan sonra da sürsün isterim”