BİR İLÇENİN RANTINI YİYEN SİYASİ AZINLIK MI?

Sulusaray Belediye başkanının akraba ve yandaşlarının işe alınması için belediyece gerçekleştirilen düzmece sınav konusunu beni takip edenler bilir...
İçişleri bakanlığından görevlendirilen 3 müfettiş yazdıklarımla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde 23 mart tarihinde Sulusaray Belediyesine geldi...
4 Nisan'a kadar konuyla ilgili yaklaşık 10-12 günlük soruşturma yürüttüler ve bakanlığa geri döndüler...

Sayın müfettişler umarım soruşturma ile ilgili benim bilgilerime de başvururlar...
Çünkü bütün bu skandalı ortaya çıkaran benim...

Ve çünkü; sınava pay bırakmadan net ifadelerle, "düzmece" diyorum.. Bunu neye dayanarak söyleyip yazdığımı müfettişlerin bana da sorması gerekir...

Başkanın akrabasını işe alabilmek için yerine sahte birini soktuklarını yazmakla kalmadım; gerçek kişi ile yerine sınava giren sahte kişinin görüntülerini yayınladım... Müfettişlerin bana bunları da sorması gerekir...

Sınava girmek için müracaat eden insanları engellemek amacıyla, boy kilo oranlarını kasıtlı yanlış yazmak başta; bazı sahtekarlıklar yapıldığını yazdım... 

Sınav komisyonundaki Mustafa Ezmeci isimli öğretmenin, başkan ve sınavın yapıldığı spor salonuyla ilgili bağlarını yazdım...

Mustafa Ezmeci isimli öğretmenin müdürü olduğu o spor salonunda, sınav yapılırken kameraların çalıştırılmadığını... bu yolla devletin gözlerinin bağlandığını yazdım...

Ne hikmetse başkanın akraba ve yandaşları hariç Sulusaray'dan kimsenin sınava girme hakkı kazanamamasına dikkat çektim... "Sulusaraylılar engellenmedi, tehdit edilmedi veya başka yollarla vazgeçirilmediyse; nasıl oldu da başkanın akrabaları hariç Sulusaray'dan kimse sınava giremedi?" sorusunu gündeme taşıdım...

En önemlisi de; sınavdan aylar önce, sınavı kimlerin kazanacağının listesini yayınladım...

Sayın müfettişlerin buradaki organize sınav suçunu net şekilde ortaya çıkarmaları halinde ancak beni sorgulamalarına gerek kalmaz diye düşünüyorum...
Beni sorgulamadan, "her şey yolunda" şeklinde rapor düzenlenmesi, bu yolla meselenin üstünün örtülmesi ise, vicdanları tatmin etmez...

Diğer yandan; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözüm ona Tokatlı çiftçilerle buluşmasında hayatından memnun olan çiftçilerden biri de Sulusaray'dandı...
İsminin Tuğba Ezmeci olduğunu belirten kadın, eşinin öğretmen olduğunu söylüyordu...
50 başın üzerinde hayvanı varmış Tuğba Ezmeci hanımefendinin... İşletmesini kırsal kalkınmayı destekleme fonundan kurmuşlar...

Öğretmen koca sınav skandalındaki kurul üyesi öğretmen Mustafa Ezmeci mi acaba diye soruşturdum...; değilmiş...
Ama yine yabancı değil; Mustafa Ezmeci'nin kardeşinin eşiymiş...
Aileden yani...
Diğer taraftan Sulusaray Ziraat Odası Başkanı Ömer Aydın'ın da kız kardeşi...
"Devletin fonlarından, hibelerinden bunlar faydalanmayacak da kimler faydalanacak?"

Öyle de olmuş zaten...
Tuğba hanımın anlattığına göre; Devletin desteği ile hayvancılıkla ilgili fonlardan 50 başlık tesis kurmuşlar...
Eşi öğretmenmiş, o yüzden Tuğba hanım kendisi ilgileniyormuş...
O öyle değildir de; "devlet memuru olduğundan, bu destekleme fonlarını öğretmen Ezmeci kullanamadığı için; tesisi eşinin üzerine yapmışlar... devletin fonlarını da eşinin üzerine kullanmışlardır" diye düşündüm...
Ve Sulusaray ilçemizin tüm kaymak imkanlarını bir avuç siyasi yiyor gibi hissettim biran...

Hani, "tamam biz hile ile düzmece sınav yaptık; ama bir sorun neden yaptık? Çünkü; Sulusaray Belediyesi'nde başka kentlerden gelenler çalışmasın, Sulusaraylılar çalışsın" diye yaptık demeye getiren yorumcular vardı ya...
Mesela o sınav komisyonundaki öğretmen Mustafa Ezmeci'nin akrabalarından S. Ezmeci'nin de Sulusaray belediyesine zabıta memuru olarak alındığını; ardından da Çorlu belediyesine geçişinin sağlandığını öğrendim...
Çorlu'da Sulusaraylının çalışmasına mani yok... Ama işte tek şart başkanın akraba ve yandaş tayfasından olmak şartıyla...