EN AZINDAN; NAMUSSUZLARDAKİ KADAR KADAR CESARET...

Tokat yeşil küçük sanayi sitesi yapı kooperatifi Başkanı Altan Çelik başkanlıktan çekiliyormuş...
Daha doğrusu siyasi otorite, el çekmesine karar vermiş...
"Bari benim yerime yönetimimden Mustafa Nalbant'ı başkan yapın" demiş; ama onu da geri çevirmişler... 
Hani bu 10 milyonun buharlaştırıldığı soygun gibi ihaleyi gündeme taşıdığımda, yazdıklarıma yalan ve iftira diyerek bana hakaret eden Mustafa Nalbant'ı da değerlendirmeye almamışlar....
Yerine de Tokat Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (TESOB) Başkanı Fehmi Çankaya'yı uygun görmüşler...

Ne oldu şimdi Altan efendi...?
Sana bu kooperatifi dürüst yönettiğin için mi el çektiriliyor...?

Tokat esnafının sırf bir ihale ile 10 milyonu birilerinin cebine gitmiş mi, gitmemiş mi; Hangimiz yalan söylüyor muşuz..?

"İftira atıyor şerefsizler" diyerek benim şerefime söven Mustafa Nalbant, söyle bakalım şimdi; kimmiş şerefsiz, siz mi ben mi?
Kimmiş yalancı; siz mi ben mi?

Önünüze gelene, "şerefsiz" diye sövmek işin kolayı...
Buyurun bu kelime ile verin cevabınızı bakalım; Kimmiş esnafın hakkını savunan ile esnafın parasına el uzatan veya uzanmasına susan şerefsiz veya şerefsizler?
İnşallah bundan sonra bu kelimeyi o kadar kolay kullanmazsınız...

Bütün bu rezaletin altından sıyrılmak için bana dava açmıştınız hatırlıyorsunuz değil mi?
Ortadan kaybolan 10 milyonun hesabını vermek yerine; bunu ortaya çıkarana bedel ödeterek kendinizi aklamaya çalışıyordunuz...
Ne o gidip çekecek misiniz o davayı...?
Tüm bu söyledikleriniz için benden özür dileyecek misiniz?

Gelelim bir STK'nın başına kimin geleceği, kimin gideceğine siyasi otoritenin karar vermesine...
İşte bu kadar bizim Tokat'ta seçme hakkımız..
İşte bu kadar seçilme hakkımız...

Birileri önümüze ne koyarsa onu seçiyor.. veya onlar arasında bir tercihte bulunuyoruz...
Yine kime seçilme hakkı tanırlarsa, o gidip bu hakkını kullanabiliyor...

Bu tip oda ve kooperatiflere genel anlamı ile STK denir...
Yani sivil toplum örgütü...
Orduya karşı sivil değil; siyasi otoriteye karşı sivil... siyaset üstü birlikler..
Peki siz Esnaf odası başkanı Fehmi Çankaya'nın esnafın adeta kan ağladığı şu günlerde dahi sivil bir duruşla tavır aldığını gördünüz mü?
Adeta boğazı sıkılan esnafın hakkını aradığını.. siyasete ültimatom verdiğini gördünüz mü?

En azından bir muhalefet liderinin; "soygun gibi, elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemeyeceğiz" kampanyasına destek verdiğini gördünüz mü?
Göremezsiniz çünkü; Fehmi Çankaya denen şahıs da, Altan Çelik'in lacivertidir...
Altan Çelik'ten ne şikayet ettiyseniz; belki daha fazlası Çankaya'nın da hakkında yazıldı çizildi...

Fehmi Çankaya'da esnafın sırtına yapışarak, oradan refah içinde geçim sağlayan bir başka isimdir...
Esnafın derdini dert edinmeyen; hakkına, hukukuna sahip çıkmayan... onların uğradığı haksızlığa karşı çıkma görevini yapmayan biri; bunun yanına bir de esnaf kooperatifinin başına getirilecek...
Hem de düzmece bir seçimle, atanır gibi...

Neden....? çünkü siyasi otoritenin politikaları esnafı ezdiğinde, rızkını kazandığı esnafın değil; ezen siyasi otoritenin yanında yer alacak kadar elverişli de onun için...

Yok mu Tokat esnafının arasında başka birileri...
Yok mu ehli namus, dürüst insanlar ki; hep aynı isimler.. hem de birden fazla yere başkan yapılıyorlar?
Aksine çok var.!

Sorun ne ya...?
Sorun rahmetli İsmet İnönü'nün o sözünde gizli...
Ne diyordu; bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur...
Bizim Tokat'ta namuslular, namussuzlar kadar cesur değil maalesef...
Bir veya bir kaç Kemal Vanlı ile olacak iş değil bunlar...
Adalet ve vicdan eksenli bir uyanış lazım bize...
Bir de; en azından namussuzlardaki kadar cesaret...